İnsanların çoğu yazıları okumazlar. Evet, çoğu insan okumaz ama bu cümleyi duyduğunda, kendisini okuyan insanların arasına koymak için bu yazıyı okumak ister. “İnsanların çoğu yazıları okumazlar” bu etkili bir giriş cümlesi olabilir ama bunu bir defa kullanabilirsiniz. Veri akışının yoğun olduğu çağımızda dikkatin dağılması da bir flaş patlaması kadar hızlıdır. Bizlerde reklam metinlerinde etkili giriş yapmak için farklı farklı yöntemler deneriz. Tabi herkesin okuması mümkün olamaz fakat hedef kitleyi göz önüne alırsak bir şeyler yakalayıp ilgi çekmemiz daha kolay olacaktır.
Ve bir şeyler yakaladığımızda bunu öyle etkileyici kaleme almalıyız ki, tüm metni okutmak için içeri davet etmiş olalım. İçeride neler var? Neler yok ki epeyce uzun konumuz var ama bu uzun konular insanları sıkacağı için biraz kısaltmamız gerekiyor. Konuya çabuk girelim yani benim bir, iki satır önce yukarıda yaptığımı yapmayalım, hemen konuya girelim. 🙂 Konuyu anlatırken akılda kalıcı olması için yazımızda ona bir resmi hayal ettiririz. Bu resimle bizi hatırlayacağını unutmamalıyız. Ona doğru resmi hayal ettirmek çok önemli olacaktır. Ve şimdi nasıl girdiysek öyle çıkmalıyız güçlü bir girişten sonra etkileyici bir çıkış yapma zamanı.
Çıkarken kapıyı bamm diye vurmak belki etkili görünebilir ama istediğimiz etkileşimi sağlamayacaktır. Çıkış daha çok “yine bekleriz” tadında ama klişelerden uzak bir biçimde olmalı. Müşterinizin sorununu özümsemiş ve çözüm bulmaya odaklanmış olarak yazdığınız reklam metni, okurunuzu yakaladı ona hayal ettirdi ve ürünü düşünüyor. İstediğimiz tam olarak buydu. Okuduklarını başkalarıyla paylaşacak çünkü, etkili ve akılda kalıcı anlatıma sahip amacına ulaşmış olan reklam metniniz hazır. Şimdi meyvelerini toplama zamanıdır.
Hiç Yorum Yok